Temizlenmeyen Makyaj Gözlerin Düşmanı!

Gün geçmiyor ki yeni bir makyaj ürünü raflarda yerini almasın. Bir tarafta birbirinden şık ambalajları içerisinde aynı anda farklı çözümler sunan renkli kozmetik ürünleri…  Diğer tarafta da gün sonunda onların izlerini silmek için hazır olda bekleyen temizleyiciler…  Bu mücadelede öne geçen takım belli; çünkü her kadın hayatında en az bir kere makyajını temizlemeden yatağa giriyor. Cildin yaşlanmasına ve akne problemine zemin hazırlayan bu kötü alışkanlık söz konusu göz makyajı olunca beraberinde daha büyük riskler de getiriyor. İyi temizlenmeyen makyaj gözlere ne tür zararlar verir, makyaj malzemeleri seçerken hangi noktalara dikkat edilmeli konularında Kudret Göz İstanbul doktorlarından Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Deniz Oygar Baylançiçek’den bilgi aldık.

Kudret Göz İstanbul Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Deniz Oygar Baylançiçek; “Günümüz insanı en büyük mücadelesini zamana karşı veriyor. 24 saat içerisine yapılması gerekenler, yapılmak istenenler, uyumak, dinlenmek gibi temel ihtiyaçlar sığdırılmaya çalışılınca özellikle de biz kadınlar kendileri ile ilgili konulara gereken özeni göstermeyebiliyoruz.  Yorgun bir günün sonunda göz makyajını temizlemeden yatmak ya da makyajı tam çıkarmayacak şekilde özensiz temizlemek en çok yapılan hatalardan biri. Temizlenmeyen rimel, göz kalemi, eyeliner bakteri ve virüs oluşumunu hızlandırarak blefarit yani kirpik dibi iltihaplarına neden olabilir. Hepimizin arpacık ismiyle bildiği göz enfeksiyonu, kirpik diplerinin iltihaplanması ile oluşur. Ağrı, kızarıklık, kaşıntı, batma, şişkinlik, gözde sulanma gibi  belirtilerle ortaya çıkan arpacık içi cerahat dolu bir apsedir. Arpacıklar temiz olmayan yerleri sevdikleri gibi vücut direncinin düşük olduğu zamanları da fırsat kollarlar. Kendi kendine geçmesini beklemeden göz hastalıkları doktoruna başvurmak gerekir. Uzman bir hekim tarafından tedavi edilmeyen arpacığın tekrar ortaya çıkması yüksek olasılıktır. Tarihi geçmiş makyaj ürünleri kullanmak ya da başkalarının malzemelerini kullanmak da enfeksiyon ve arpacık oluşumuna davetiye çıkarır. Ayrıca göz makyajını temizlemeden yatmanın sağlık açısından olduğu gibi estetik açıdan da sakıncaları var. Örneğin rimel kalıntıları kirpiklere zarar vererek, kırılmalarına ve dökülmelerine neden olur. Unutmayın sağlıklı göz güzeldir. Her zaman kendiniz için zaman ayırın!”

 

Op. Dr. Deniz Oygar Baylançiçek  göz makyajı temizlerken  dikkat edilmesi gerekenleri şu şekilde sıraladı: 

• Göz yaşı Ph’ına uygun ürünler kullanın.

• Göz ve göz çevresinin hassas olduğunu göz önünde bulundurarak çok bastırmadan ve cildi tahriş etmeden yumuşak ve nazik hareketlerle arındırın.

• Gözün içerisine ürün kaçmamasına dikkat edin.

• Göz kapaklarınızı yukarıdan aşağıya değil, göz pınarlarından dışa doğru temizleyin.

• Makyaj temizleme pamuğunuzun temizliğine özen gösterin.  Aynı pamuğa bol temizleyici dökerek temizleme işlemini tekrarlamak yerine pamuğa daha az ürün dökerek, pamuğu yenileyin.

• Her iki gözünüz için ayrı  pamuklar kullanın. Aynı pamuğu kullanmak bir gözünüzdeki mevcut enfeksiyonun diğer gözünüze bulaşmasına neden olabilir.

• Suyun vücudumuz ve cildimiz için mucizevi etkisini asla unutmayın. Makyajınızı temizledikten sonra ve sabah kalktıktan sonra yüzünüzü yıkayın ve temiz, yumuşak bir havlu ya da kağıtla mutlaka kurulayın. Ellerinizi kuruladığınız havlunuzla yüzünüzü kurulamayın. Havlunuz size özel olsun, başkalarının havlularını kullanmayın.

• Kontakt Lens kullanıyorsanız makyajınızı lensinizi çıkardıktan sonra temizleyin.

 

Kudret Göz İstanbul Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Baylançiçek makyaj malzemesi kullanımı konusunda ipuçları verdi:

 

• Başkalarının makyaj malzemelerini kullanmayın.  Her insanın vücudunda farklı bakteriler vardır. Aynı zamanda o kişide göz enfeksiyonu ya da başka bir hastalık da olabilir. Makyaj malzemelerinizle birlikte bakterileri ve enfeksiyonları da paylaşabilirsiniz.

• Kaşıntı, kızarma gibi alerjik reaksiyon oluşursa makyaj malzemesinin kullanımını bırakıp uzman doktora başvurun.

• Aynı ürünleri uzun süre kullanmayın.  Bakteriler rimel tüpünüz, makyaj süngeriniz gibi karanlık, nemli yerlerde gelişir. Aynı makyaj malzemelerini uzun süre kullanarak bakterilere davetiye çıkarırsınız. Ürünlerinizi belli aralıklarla değiştirin.

• Satın aldığınız ürünlerin güvenlik bandının açılmamış olmasına dikkat edin.

• Ürünün açıldıktan sonraki son kullanım tarihini kontrol edin. Ürünün ambalajında açıldıktan sonra ne kadar süre ile kullanılması gerektiği ay olarak belirtilmektedir. Ürününüzü açtığınız tarihi not edebilir ya da belirtilen son kullanım tarihi için telefonunuza ya da bilgisayarınıza anımsatıcı notlar oluşturabilirsiniz.

 

• Kullandığınız ürünün son kullanma tarihi geçmemişse bile kokusunda, renginde ya da kıvamında farklılık söz konusu olursa kullanmayı bırakın.

• Kontakt lens kullanıyorsanız makyajınızı lensinizi taktıktan sonra yapın.

• Fırça ve süngerlerinizin temizliğine özen gösterin.

• Makyaj malzemeleriniz içerisine kıvamını açmak, çoğaltmak gibi herhangi bir nedenle su ilave etmeyin. Bu bakteri üremesine neden olabilir.

• Makyaj yapmaya başlamadan önce ellerinizi ve yüzünü yıkayın. Cildinizde çeşitli tozlar ve mikroplar konaklıyor olabilir. Bu davetsiz misafirler yanlışlıkla gözlerinize geçebilir. Ellerinizi ve yüzünüzü yıkamak cildimizin mikropların bir çoğundan arınmasını sağlayacaktır.

• Araç hareket halindeyken göz makyajı yapmayın. Tümsek, çukur, fren gibi çeşitli nedenlerle oluşacak ani manevralarla elinizin kontrolünü kolaylıkla yitirebilirsiniz. Gözünüzün, göz kapağınızın ya da çevresinin zedelenmesine ve kazalara neden olabilirsiniz. 

• Herhangi bir göz enfeksiyonunuz varken makyaj yapmayın. İyileştikten sonra makyaj malzemelerinizi değiştirin. Göz enfeksiyonuna neden olan mikroplar ürünlerinize bulaşmış olabilir.  Aynı malzemeleri kullanmaya devam etmek enfeksiyonun tekrarlama riskini doğurur.

• Ne kadar aceleniz olursa olsun makyajınızı dikkatle yapın. Göz kalemi, rimel, kirpik kıvırıcı gibi malzemeler, dikkatsizlikle birleşirse gözleriniz için kaza riski oluşturabilir.

 

 

 

Unutmayın, bu blog yazıları sadece bilgilendirme amacı taşımaktadır. Eğer tıbbi bir endişeniz veya sorunuz bulunuyorsa, lütfen bir doktora danışınız.