Ülkemizde her yıl  yaklaşık 400 bin kişi katarakt ameliyatı oluyor. Özellikle 60 yaş üzerinde sıklıkla görülen hastalığın ilerlemesi  görme yetisinin azalmasına neden oluyor. Dünya Sağlık Örgütü’nden alınan istatistiklere göre dünya genelinde 285 milyon insan görme bozukluğu yaşıyor. Bu görme bozukluklarının % 80’i tedavi edilebilir durumda. Görme yetisi kayıplarının % 51’i katarakt rahatsızlığından kaynaklanıyor. 2020 yılında dünyada 60 yaş üzerinde 54 milyon insanın katarakt dolayısıyla görme yeteneğini kaybedeceği düşünülüyor. Kudret Göz İstanbul Başhekimi Op. Dr. Nail Sönmez 60 yaş üzerinde çok yaygın olarak görülen katarak hastalığı hakkında en çok merak edilenleri aydınlattı:

Katarakt En Çok 60 Yaş Üzerinde Görülüyor!
Kudret Göz İstanbul Başhekimi Op. Dr. Nail Sönmez;  “Katarakt, göz içerisindeki doğal merceğin matlaşması sonucu görme netliğinin bozulmasıdır. Daha çok yaşa bağlı olarak gelişen bir rahatsızlıktır. Özellikle 60 yaş üzerindeki kişilerde  görülmekle beraber şeker hastalarında, uzun zamandır kortizonlu ilaç kullananlarda, ailesinde katarakt hastalığı bulunanlarda, tarım işçileri gibi uzun süreli güneşe maruz kalanlarda hatta yeni doğan bebeklerde de rastlanabilir. Göze alınan darbeler, önceden geçirilen operasyonlar, göz içi iltihapları da katarakt oluşumuna neden olabilir. Yaş ilerledikçe kataraktın görülme sıklığı artar. Katarakt, 60 yaşlarındaki kişilerde % 15 - 20 civarında görülürken, 65 – 74 yaş arasındaki kişilerde bu oran % 30 – 40’ı,  75 yaş üstünde ise % 50’yi bulur. Katarakt aniden oluşan bir hastalık değil, zamanla genellikle de yavaş ilerleyen bir rahatsızlıktır. Her iki gözde aynı anda görülebileceği gibi bir gözde başladıktan daha sonra diğer gözde oluşabilir. Okuma zorluğu, uzağı görememek, bulanık görmek, ışığa karşı hassasiyet, çift görme, renklerde sararma ve matlaşma, kontrastın azalması, kataraktın başlıca belirtileridir. Hastalar yaygın olarak buğulu bir camdan bakıyormuşçasına bulanık bir görüntünün oluşmasından şikayet ederler."

Katarakta ve Gözlüklere Aynı Anda Veda!
Kudret Göz İstanbul Başhekimi Op. Dr. Nail Sönmez, kataraktın tek tedavi yönteminin cerrahi yollarla mümkün olduğunu belirterek günümüz teknolojisinde gerçekleşen ameliyatların hastalara sağladığı kolaylıklardan bahsetti;  “Katarakt, ilaç veya gözlükle tedavisi mümkün olmayan bir hastalıktır. Tek tedavi yöntemi ameliyattır. Operasyonda gözler damla ile uyuşturularak hasta uyutulmadan gerçekleştirilir. Matlaşarak işlevini yitiren doğal lensin yerine gözün doğal yapısına uygun göz içi mercekleri yerleştirilir. Operasyon yaklaşık 15 - 20 dakika sürmekte, hastalar aynı gün evlerine dönebilmektedir. Katarakt tedavilerinde yakını ve uzağı bir arada gösterme özelliğine sahip lensler kullanılmaktadır. Böylelikle miyop, hipermetrop, astigmat ve yaşa bağlı olarak görülen yakını görememe hastalığı presbiyopi gibi görme kusurlarının tedavisi de aynı anda sağlanır. Tedavide orta mesafede de net görüş sağlayan akıllı lensler de kullanılmaktadır. Tedavide kullanılacak uygun mercek, gözün yapısı,  hastanın yaşam biçimi ve ihtiyaçları doğrultusunda seçilir.”

Geciken Katarakt Tedavilerinde Göz Tansiyonu Riski Kapıda!
Op. Dr. Nail Sönmez, tedavisi geciken katarakt vakalarının doğurduğu riskler konusunda uyardı;  “Katarakt tedavi edilmediği takdirde ilerleyerek tamamen görme kaybına neden olabilir. İlerlemiş vakalarda katarakt ameliyatı zorlaşır ve ameliyatın komplikasyon riski artar. Ayrıca tedavisi çok geciken katarakt vakalarında göz tansiyonu gelişebilir ve göz kaymaları oluşabilir. Katarakt görme kalitesini etkileyen bir hastalıktır.  Kataraktın ilerlemediği ve risk oluşturmadığı vakalarda tedavi aciliyetinden söz etmek doğru olmaz. Hastayı görme şikayetinin düzeyi ve ihtiyaçları doğrultusunda karar vermesi konusunda bilgilendirmek gerekir. Katarakta bağlı görme kayıpları aynı oranda olsa da  aktif araç kullanmak gibi dikkat gerektiren işle uğraşan bir hastanın görme kaybı  şikayeti ile günlerini evde geçiren bir hastanın şikayeti aynı düzeyde olmayabilir.”



Unutmayın, bu blog yazıları sadece bilgilendirme amacı taşımaktadır. Eğer tıbbi bir endişeniz veya sorunuz bulunuyorsa, lütfen bir doktora danışınız.