Glokom (Göz Tansiyonu)

HIZLI RANDEVU FORMU

Lütfen "Ben robot değilim" işaretleyin.
Glokom (Göz Tansiyonu)
Opr. Dr. Osman Şenbilgin
16 Ocak 2025
23586 Görüntülenme
İçindekiler

Glokom (Göz Tansiyonu) Nedir?

Glokom, göz içi basıncının kronik olarak yüksek seyretmesi sonucu görme sinirinin hasar görmesi nedeniyle görme yetisinin kaybına neden olabilecek ciddi bir hastalıktır. Glokomun en sık görülen türü, uzun ve sinsi seyreden açık açılı glokomdur. Açık açılı glokom, tüm glokomluların % 85 ile % 90’ını oluşturur. Hastanın göz tansiyonu aniden çok yüksek seviyelere çıkarak şiddetli göz ağrısı, baş ağrısı, kusma, bulantı ve aşırı kırmızı göze yol açar. Bu tablo acil ve çok şiddetli bir tablodur. Göz doktorları tarafından tanınması kolaydır.

Yoğun tedaviye derhal cevap alınır. Tedavi cerrahidir (klasik veya lazer). Ayrıca açı kapanması riski olan hastalar önceden kolayca belirlenebilir ve önlem alınabilir. Bir de sekonder (ikincil) glokom denen az rastlanan bir tür vardır. Burada başka bir göz hastalığı (Katarakt, travma, göz içi iltihapları, göz içi kanamaları) sonucu olarak gözde bir tansiyon yükselmesi olmaktadır. Tedavisi hastalık ile birlikte tansiyonun da tedavisidir.

İnsan gözünde göz içi dokuları besleyen bir sıvı sürekli olarak üretilip; yine gözdeki kanalcıklar aracılığıyla gözü terk ederek kan dolaşımına geçmektedir. Eğer gözü terk eden bu kanalcıklarda darlık, yapışıklık, tıkanma olursa sıvının dışarı çıkışı yavaşlar ve göz içindeki basınç artar. Bu da gözün basıncını (tansiyonunu arttırır.)

Göz Tansiyonu Hangi Aralıkta Olmalıdır?

Normalde göz tansiyonu 12-21 mm Hg arasındadır. Tansiyon 25-40 mm Hg arasındayken genelde belirti vermez, o nedenle de göz muayenesi sırasında tesadüfen yakalanır. Bazen ağrı, bulanık görme gibi yakınmalar olabilir. Genelde 40 yaş üzerinde görülür ancak bebeklerde bile olabilir. 40 yaş üzerindeki her 100 kişinin 2-3 ünde göz tansiyonu bulunur.

Tansiyon zamanla göz sinirlerini ve dokuları bozarak görmeyi azaltır, körlüğe götürebilir. Yiyeceklerle ilgisi yoktur. Kalıtsal olarak bazı ailelerde sık görülür. Ailesinde glokom bulunanların daha dikkatli olması gerekir. Yüksek miyop (5 derece üzeri) ve yüksek hipermetroplarda (3 derece ve üzeri) daha sıktır. Gözüne darbe almış kişilerde de olabilir. Tanı için birkaç kez tansiyon ölçülür, muayene edilir. Görme alanı, göz siniri topografisi gibi tetkikler yapılır.

Göz tansiyonu sınırda olanların (20-23) daha sık kontrole gitmesi gerekir. Göz tansiyonu tedavi edilmezse hasta baktığı yeri görse de çevresini görememeye başlar. Sağından yada solundan yaklaşan kişileri, arabaları fark edemeyebilir. Tedavide günde bir veya birkaç kez damla uygulanır. Bazen lazer tedavisi yapılır. Bunların tansiyonu düşürmediği ve hasarı önlemediği durumlarda ameliyat edilir. Glokom fazla belirti vermeyip körlüğe kadar götürebildiğinden, düzenli olarak göz muayenesine gitmek önemlidir.

Glokom (Göz Tansiyonu) Nedenleri ve Belirtileri Nelerdir?

Sinsi seyreden veya ileri düzeyde değil ise herhangi bir belirti vermeyen açık açılı glokom, genellikle yakın görme yakınması ile başvuran hastalarda rutin muayenenin bir parçası olarak yapılan göz tansiyonu ölçülmesi ile teşhis edilir. Teşhiste ve yapılan ölçümlerde tansiyon yüksekliği şüphelendiren bir bulgudur; ancak sadece ona bakılarak karar verilemez. Çünkü göz tansiyonu düşük olduğu halde görme siniri tahribatı olan hastalar olduğu gibi, tansiyon yüksek ölçüldüğü halde sinir harabiyeti göstermeyen olgular da vardır.

Görme harabiyetinin tespiti çeşitli yöntemlerle yapılabilir. Muayenede direkt biyomikroskop gibi cihazlarla göz siniri incelenebilir ve harabiyet bulguları saptanabilir. Şüpheli durumlarda göz dibi fotoğrafları çekilebilir. Ayrıca OCT (Optik Koherens Tomografi) ve NFA (Neuro-Fuzzy Algorithmic) yöntemi ile optik sinirin ve etrafındaki sinir liflerinin harabiyeti mikroskopik düzeyde saptanabilir. Görme alanı tetkiki ise mutlaka yapılması gereken tetkiktir. Bu bize harita gibi gözdeki görme alanı kaybı olan bölgeleri gösteren fonksiyonel ve çok değerli bir testtir. Hastaların % 90′ 40 yaşın üzerindedir. Ailesinde glokom olanlarda genetik yatkınlık olduğundan görülme riski 10 kat daha fazladır.

Bu yüzden normal muayene esnasında her yaşta göz tansiyonu ölçülmesi gerekmektedir. Bu hastalığın fark edilmesi ve erken teşhis konması için 40 yaşından sonra, yılda bir göz muayenesi önerilmektedir. Hastalık sinsi seyirli olup kendi haline bırakılırsa, yani teşhis konmayıp hiç tedavi edilmezse, 10-12 senede tamamen ışığın dahi kaybına kadar varan görme hasarlarına yol açmaktadır. Hatta bazen gözün cerrahi yönden alınmasına kadar gitmektedir.

Glokom

Glokom Tedavi Edilebilir Mi?

Glokom tedavisi mümkün olan bir hastalıktır. Hele erken teşhis edildiyse bu daha da kolay olmaktadır. Teşhis geç konduğunda yıllarca süren yüksek tansiyondan dolayı göz tahrip olmakta ve dayanma gücü azalmaktadır. Tansiyon düşse bile görme alanı kayıpları devam etmekte ve maksimum tedaviyle bile bazen gözü kurtarmak mümkün olmamaktadır. Bu yüzden bu hastalıkta erken teşhisten sonra tedaviye uyum yani damlaları düzenli kullanma ve kontrollere gelme çok önemli olmaktadır.

Glokom (Göz Tansiyonu) Tedavisi

Glokom tedavisinde üç farklı şekilde ilerlenebilir bunlar;

  • İlaç tedavisi
  • Lazer
  • Operasyon

İlaç tedavisi: Glokom tedavisinde çeşitli mekanizmalarla etki eden birçok damla mevcuttur. Bir ilaçla göz içi basıncı düşürülmeye çalışılır. Yetmezse ikinci damla eklenir. Yine göz tansiyonu düşmezse üçüncü damla eklenir veya diğer tedavi yöntemlerine başvurulur.

Lazer Tedavisi: İlaç tedavisine yeterli cevap alınamayan hastalarda lazer, ameliyattan önce uygulanabilen son bir tedavi seçeneğidir. Lazer tedavisi çok yüksek olmayan göz içi basınçlarını normal düzeye indirebilir ve ilaç kullanması riskli hastalarda ilaçların emniyetli şekilde azaltılmasını sağlayabilir. Etki süresi genellikle 2-3 yıl kadardır. Sonra göz içi basıncı tekrar yükselebilir.

Operasyon: Glokomlu hastada tüm imkanlar denenmiş, buna rağmen tansiyon düşürülememiş veya görme alanı kayıpları devam ediyorsa ameliyat zorunlu olur. Glokom ameliyatı, hasta çocuk değilse lokal anestezi ile yapılır. Yılda bir kez düzenli göz muayenesi erken teşhis için gereklidir.

Glokom 3

Glokom (Göz Tansiyonu) Tedavisinde Minimal İnvazif Glokom Ameliyatı

Glokom tedavisinde yeni bir seçenek olarak Minimal invazif glokom ameliyatında hedef, glokoma bağlı göz siniri hasarını önlemek veya azaltmaktır. Günümüzde glokom tedavisi için en sık yapılan ameliyatlar trabekülektomi ameliyatıdır. Bu ameliyat göz için büyük bir cerrahi işlem olarak kabul edilmektedir. Bu ameliyat göz içi basıncını etkili bir şekilde düşürse de ameliyat sonrası bazı istenmeyen komplikasyonlar olabilmektedir.

Son yıllarda minimal invazif için glokom ameliyat tekniği geliştirilmiştir. Bu teknik sayesinde hem göz içi basıncı etkili bir şekilde düşürülmekte hem de ameliyat sonrası komplikasyonlar oldukça azalmaktadır.

Lokal anestezi altında yapılan bu teknikte göze dikiş konulmamaktadır. İşlem 20-30 dakika sürmektedir. Göz bir gün bandaj ile kapalı kalmaktadır. Bir gün sonra hasta günlük yaşamına dönebilmektedir. Bir ay boyunca iyileştirici damlalar kullanılması gerekmektedir. Ameliyat sonrası hastaların %70’i glokom tedavisinde kullandığı damlalarından kurtulabilmektedir. % 30 hastada ise kullandığı damla sayısı azalmaktadır. Bu teknik tek başına uygulanabildiği gibi katarakt ameliyatı ile birlikte de yapılabilmektedir.

Bu ameliyatı hangi hastalara öneriyoruz:

  • Maksimum ilaç tedavisine rağmen göz içi basıncı güvenli seviyeye düşmeyen hastalar.
  • Kullandığı damlalara bağlı yan etki (alerji vb.) gelişen hastalar.
  • Glokom tedavisi damlalarını uygulayamayan hastalar.

Glokom 5

Yukarıda yazılanlar bilgilendirme amaçlıdır. Eğer tıbbi bir endişeniz veya sorunuz varsa lütfen göz doktorlarımızdan randevu alınız.

Tedavi Hakkında
Operasyon Süresi Her bir göz için 20 dakika sürer
İyileşme Süresi 1-2 hafta
Anestezi Tipi Topikal Göz Damlası
Sık Sorulan Sorular

Glokom, göz doktoru tarafından yapılan göz içi basıncı ölçümü, göz sinirinin değerlendirilmesi ve görme alanı testleriyle teşhis edilir.

Glokomun başlıca nedeni göz içindeki sıvı dengesizliğidir. Genetik faktörler, yaş, uzun süreli steroid kullanımı ve göz yaralanmaları gibi risk faktörleri glokom riskini artırabilir.

Tedavi edilmeyen glokom, zamanla görme kaybına yol açar ve kalıcı körlüğe neden olabilir.

Glokomun erken teşhisi, tedavi ile hastalığın ilerlemesini durdurabilir veya yavaşlatabilir. Erken müdahale görme kaybını önleyebilir.
BİZİ ARAYIN HIZLI RANDEVU WHATSAPP